Sanayi ve Toplum Bülteni: SAYI: 6

TMMOB Makina Mühendisleri Odası’nın üç ayda bir çıkan yeni periyodik yayını Sanayi ve Toplum’un altıncı sayısı bugün yayımlandı. 

Bu sayıda, 31 Mart seçim sonuçlarının değerlendirilmesi, seçimler sonrası emeği bekleyen süreç, küresel hegemonya mücadelesinin farklı boyutları, modern paranın oluşum süreci ve yapay zekâ konularına yer veriliyor.

Editör Anıl Aba’nın sunuş yazısı ile başlayan bu sayıda ilk olarak 31 Mart Yerel Yönetim Seçimleri Üzerine Yuvarlak Masa toplantısında ifade edilen görüşler yer alıyor. Seçimlerin hemen ardından iki gün sonra yapılan yuvarlak masada Korkut Boratav, Oğuz Oyan, Atilla Özsever ve Hayri Kozanoğlu, Anıl Aba’nın sorularını yanıtlıyorlar. Seçim sonuçları üzerine ilk değerlendirmelerin yapıldığı, sonuçların ne anlama geldiği, iktidarın IMF’ci kemer sıkmacı ekonomi politikasını 2028’e giden süreçte nereye kadar ve nasıl uygulayacağı, emeği bu süreçte nelerin beklediği ve toplumcu güçlerin durumu, yuvarlak masada üzerinde durulan başlıca konular arasında yer alıyor.

Yuvarlak Masaya katılamayan Aziz Çelik, 31 Mart’tan Sonra Emek başlıklı makalesi ile seçimler sonrası döneme dair tespit ve öngörülerde bulunuyor. AKP’nin seçimi kaybetmesini ekonomik sorunlara bağlayan Aziz Çelik, seçmen davranışını etkileyen iktisadi sosyal saikler ve seçimden sonra emeği bekleyen tehlikelere değiniyor.

Hayri Kozanoğlu, TMMOB Sanayi Kongresi 2023’de irdelediği Küresel Hegemonya Mücadelesi konusunu bu kez Hegemonya Savaşının Farklı Boyutları başlığı altında analiz ediyor. Makalede, ABD ile Çin arasındaki rekabetin geniş ve karmaşık boyutları altyapı, dijital ağlar, üretim ağları, finansal ağlar, politik hegemonya, askeri hegemonya ve kültürel hegemonya başlıkları altında ele alınıyor.

Yiğit Deniz Nebiler ve T. Sabri Öncü, Günümüz Dünyasında Para, Gökten Zembille mi İniyor? başlıklı ortak makalelerinde amaçlarının, “bugünlerde sıkça duyduğumuz ‘kasa boş’, ‘kaynak yok” ve benzeri emeğe fevkalade zararlı iddiaların yanlışlığının görülebilmesi için, modern paranın nasıl yaratıldığını, konunun uzmanı olmayanlar tarafından da anlaşılabilir bir dille özetlemek” olduğunu belirtiyorlar.

Ünlü matematikçi ve bilim insanı Cahit Arf’ın, günümüzün ve geleceğin önemli konularından yapay zekâyı çağrıştıran Makine Düşünebilir mi ve Nasıl Düşünebilir? başlıklı 1959 yılındaki bir konferans metninin özgün hali bu sayıda yer alıyor. Cahit Arf’a göre insan ile makine arasındaki temel farklardan biri estetik algısıdır. Fakat Arf, zaman içinde, makinelerin estetiğe dair tanımlardan yola çıkarak örneğin bir şarkıyı güzel bulmadığını söyleyebileceğini de belirtmektedir.

Yapay zekâ üzerine Garrison Lovely’nin İnsanlık Yapay Zekâdan Sağ Çıkabilir mi? başlıklı kapsamlı makalesi, Yusuf Tuna Koç’un çevirisi ile yer alıyor. Lovely, yapay zekânın, her teknolojik ilerlemede olduğu gibi çift yönlü olduğunu vurgulayarak, birçok sorunu çözme potansiyeline sahip olmasına rağmen, insanlığın varoluşsal risklerle de karşı karşıya olabileceğini belirtiyor.

Sanayi ve Toplum’un pdf hali açıklamamızın ekinde sunulmaktadır.